top of page

REKABET ENSTİTÜSÜ HAKKINDA

Hasan Demirkıran

Platform Başkanı

Rekabet Enstitüsü, Türk şirketlerinin rekabetçi bir yapıya kavuşup zenginleşmelerini hedeflemektedir.

Rekabetçi olmak çoğu zaman başarılı olmakla karıştırılır ve insanlar gibi şirketlerin de başarılı olması için en önemli yolun “çok çalışmak” olduğu ifade edilir. Gerçekten de çok çalışmak insanları ve şirketleri başarılı kılabilir, ancak her zaman rekabetçi yapmaz. Öyle olsa idi Türkiye’deki çalışma saatlerine bakınca bir çok gelişmiş ülkeden fazla olmasına karşın ülkemiz halâ fakir kalmazdı! Diğer yandan Türkiye rekabetçilik endeksinde bir türlü ilk elliye giremiyor senelerdir.

Bizler, Türk insanının, Türk şirketlerinin ve Türkiye’nin ancak rekabetçi olursa hak ettiği rahata, zenginliğe ve güce ulaşabileceğine inanıyoruz.

Rekabetçi olmak için çok şey yapmak ve bazı şeyleri de yapmamak gerekiyor.

Bize göre Rekabetçi olmak için en çok seslendirilen şey olan sadece Ar-Ge’ye yatırımı yapmak yetmez !

Devletin firmaları teşviğe boğması da rekabetçi yapmaz.

Bize göre Arçelik ve Vestel gibi markaların mutlaka inovasyon ve Ar-Ge yatırımı yapması gereklidir. Ancak devletin Ar-Ge yapması çok istisnai durumlar haricinde gereksiz ve verimsizdir. Zaten TUBITAK’ın Ar-Ge yaptığı ve çok rekabetçi ürün ve teknoloji geliştirdiğini kimse iddia edemez!

Bize göre Türkiye’de sadece sadece belirli birkaç sektörü stratejik olarak görüp onlara teşvik vermesinin, diğerlerini ihmal etmesinin yanlış bir yol olduğunu düşünüyoruz. Özellikle parasal teşvikler yerine düşük vergi politikaları ile lojistik, ulaştırma, turizm, imalat sanayinin her türlüsü ve hatta bankacılık sektörünün kendi kendine gelişebilecek ve dünyada söz sahibi olabilecek iddialı bir konuma gelebileceğine inanıyoruz.

Türk insanı ve Türk şirketleri sahip oldukları girişimci ve dinamik özellikleri, coğrafi konum avantajı ile birleştirmeli, inovasyon, Ar-Ge ve marka gibi geliştirmesi gerekli yönleri geliştirip rekabet etmelidir. Devlet ise ülkede özgürlükçü, adil ve yenilikçi bir ortam yaratmalı, başta vergiler olmak üzere devletin oluşturduğu maliyetleri düşürüp Türkiye coğrafyasını yatırım cenneti haline getirmelidir. Türk insanı ve dolayısı ile Türkiye bu temel hamleleri yaptığı taktirde hak ettiği saygın konuma erişebilecektir.

İnsanlar ve şirketler dünya ile rekabet edecek konuma gelmelidir. Bunun için her şey rekabet için olmalıdır.

bottom of page