Amerika’nın Gelecek Dört Yılı Girişimcilik ve İnovasyon Açısından Altın Yıllar Olabilir
Amerika’nın yeni başkanı Trump her ne kadar Amerikan milliyetçiliği ! veya yabancı düşmanlığı gibi söylemleri ile dikkat çekse de bence seçimi kazanmasının en büyük sebebi ekonomik vaatleri . Ekonomi ile ilgili vaatleri için söylediklerine bakılınca;
1) Vergileri düşüreceğini söyledi 2) İş ortamı ve girişimcilik ile ilgili engelleri kaldıracağını veya gevşeteceğini söyledi.
Ve bu söylemlerini anlatırken efsanevi başkanlarından Ronald Reagan’ı örnek verdi. Reagan’da 1981’de iktidara özgürlükçülük ve düşük vergi politikalarının çoğunlukta olduğu liberal söylemler ile rakibi Jimmy Carter’ı geride bırakarak başka geçti. 1981 ve 1989 arasında iktidarda kaldı ve ekonimi toparlamayı başardı. Amerika’nın özellikle Vietnam savaşında kaybettiği imajını kurtardığı gibi “Yıldız Savaşları” olarak bilinen projeleri ile Sovyetler Birliği karşısındaki rekabeti kazanmış oldu.
Trump znegin bir iş adamının çocuğu olsa da sonunda iş adamı. Bir iş adamı ne kadar da ailesinden miras kalsa da işin nasıl yapıldığını bilmiyorsa iflas eder gider. Sonuçta Trump sadece Amerika’da değil Türkiye dahil dünyanın bir çok yerinde iş yapmış ve iş yapmayı kolaylaştıran ve zorlaştıran etkenleri çok iyi biliyor. Bunun için iş yapmayı ve girişimciliği zorlaştıran regülasyonları gevşeteceğini ve vergilerini düşüreceğini söyledi. Buna , işlerin nasıl canlanacağını ve Amerikan halkının nasıl işsizlikten kurtulacağını ekleyerek başarılı oldu.
Gerçekten de girişimciliğin önündeki en büyük engel vergiler ve özgürlüklerdir. Burada özgürlüklerden kastımız girişimcilik özgürlüğüdür. Bundan 800 yıl evvel İbni Haldun, “bir yerde ne kadar vergiler düşük ve iş yapma ile ilgili kısıtlamalar az ise o ülkede zenginlik olur, bunun tersinde de fakirlik olur” dediği kendi kitaplarında ve tarihçilerin söylemlerinde açık açık bellidir. Zaten Ronald Reagan’ da iktidara geldiği gün yaptığı basın açıklamasında çok ilginçtir ki İbni Haldun’u örnek vermiştir. Zaten bir gerçek varsa, onu kimin söylediği çok önemli değildir. O söylenenin gerçekte doğru olup olmadığıdır. Gerçek şudur ki; girişimciliğin yaygınlaşması için özgürlükler ve düşük vergi politikaları şarttır.
Trump Amerika’da vergilerin yüksek olduğunu söyleyerek ve bunu çözeceğini vaat ederek girişimci ve çalışan kesimin gönlünü kazanmıştır. Bu gün gerçekten de Apple ve Microsoft dahil bir çok şirketin merkezi vergilerin çok daha düşük olduğu Irlanda’dadır veya merkezlerini Irlanda’ya taşıma kararı almışlardır. Hatta öyle ki bürokrasi ve vergilerin yüksek olduğu Avrupa birliği ülkeleri Irlanda’yı şikayet etmektedirler. Sebebi ise “Irlanda düşük vergi ile sermaye ve yatırım çekiyor ve bize haksızlık yapıyor” diye. Ama ne çare, Irlanda alıp başını gidiyor. Dünya’da yazılım sanayinin en çok yatırım aldığı ülke Irlanda’dır.
Girişimciliğin yaygınlaşması inovasyonu da zorunlu kılmaktadır. Dünyadaki en inovatif ülkelere veya insanlara bakıldığında özgürlüklerin olduğu ve iş hayatını zorlaştıran kuralların olmadığı ülkelerde olduğu görülecektir. Edison ve Nicola Tesla’nın Amerika’da buluşlarını ticarileştirmesi, Steve Jobs ve daha yüzlercesinin ortaya çıkması devletin yine insanlardan vergi ile aldığı destekleri vermesi ile değil girişimcilik ve inovasyon ortamları ile olmuştur.
Peki bizde durum nedir? Biz nasıl bir ders çıkarabiliriz?
Ülkemizde Osmanlı dahil, Cumhuriyet’in ilk yıllarından 1930’a kadar aslında liberal politikalar hakimdi. Sonra değişen dünya şartları, Sovyetler Birliğinin etkisi vs gibi sebeplerden dolayı devletçilik hakim oldu. 1950’ler ve 1980’lerde her ne kadar serbest Pazar ekonomi izleri gözükse de hangi hükümet iktidara gelirse gelsin az veya çok devletçi politikalar hakim olmuştur.
Devletçi politikalar bir çok şeyi devletin yapmasını ve dolayısı ile yüksek vergiyi getirir. Yüksek vergi , başta girişimcilik özgürlüğü , sosyal özgürlükler ve güvenlik sorunları ile birleşince iş hayatını çekilmez bir hale dönüştürür. Son 20 yıldır Türkiye’de , her ne kadar Avrupa Birliğine uyum adımları, devletin iş hayatını desteklemek için koyduğu “reformlar” ve “parasal teşvik” politikaları gibi adımlar girişimciliğin yaygınlaştırılması için yapıldığı söylense de bunlar akıntıya karşı kürek çekmek gibidir.
Temel olarak Türkiye’de vergiler yüksektir. İş hayatı ile ilgili düzenlemeler girişimciliği zorlaştırmaktadır. Her ne kadar devletin bazı kurumları girişimciliği, inovasyonu ve ihracaatı desteklemek için açıkladıkları teşvik paketleri üst üste gelse de bu teşviklerin yine girişimcilerden alınan vergiler ile olduğu ve bu teşvikleri dağıtmak için bir sürü devlet kurumu ve hantal sistemler oluşturulduğu, bunların da beklenen sıçramayı gerçekleştiremediği unutulmamalıdır.
Oysa Türk insanı’nın dünyanın en girişken ve dinamik insanlar arasında olduğu unutulmamalıdır. Vergilerin ve bürokratik zorlukların azaltılması sadece Türk insanının atağa geçmesini değil, Türkiye’yi dünyanın girişimcilik cenneti haline getirebileceği tarihsel tecrübelerle bilinmelidir. Elbette ki bununla birlikte sosyal alanda özgürlüklerin arttırılması, güvenlik problemlerinin sağlanması olmaz sa olmazlardandır.
Hasan DEMİRKIRAN Türk Patent ve Marka Vekili Avrupa Patent Vekili
留言